Bilişim Teknolojileri Öğretmenlerinin Milli Eğitimdeki Yeri

Ülkemizde bilişim teknolojileri eğitimi; ilköğretim, orta öğretim, mesleki eğitim ve üniversite düzeylerinde gerçekleşmektedir. İlköğretim düzeyinde bilişim teknolojileri eğitimi seçmeli bilişim teknolojileri dersi kapsamında verilmektedir. Dersin 2006 yılında zorunluluğu ve notu kaldırılmıştır. 2 Saatlik ders 1 saate indirilmiştir.

2012 yılında yapılan 4+4+4 değişikliği ile birlikte bilişim teknolojileri dersi 5,6,7 ve 8. sınıflara Bilişim Teknolojileri ve Yazılım adı altında seçmeli ve haftada 2 saat olarak yeniden düzenlenmiştir. Ülkemizde genellikle bilişim teknolojileri öğretmenlerinin görev tanımlamaları ile ilgili ciddi problemler oluşmuş, birçok öğretmen ders saatini dolduramadığı için mağdur olmuştur. Şu an yaklaşık 13 bin Bilişim Teknolojileri Öğretmeninin %95’lik kısmı okullarında norm fazlası durumdadırlar. Bunun dışında bilişim teknolojileri formatör öğretmenliği gibi zaten olmayan görev tanımımızın dışında içeriği sürekli değişen bir görevlendirme daha açılmıştır. Ayrıca kimin görev yapacağı belli olmayan kıytırık bir sertifika ile herkesin (genellikle diğer norm fazlalarını yama yapmak amaçlı) işe getirilebileceği bilişim teknolojileri rehber öğretmenliği diye bir icat çıkartılmıştır.

Başta hükümet yetkilileri ve Milli Eğitim Bakanı olmak üzere herkes, sürekli değişen eğitim sistemi içerisinde, bilişim teknolojilerinin önemini unutmuş, kulak arkası etmiştir. Geldiğimiz noktada bt öğretmenlerinin durumu adeta devlet dairelerinde sıkışmış ve yangından kurtarılamayan çekmece halini almıştır. Yani gözden çıkarılmıştır.

Milli Eğitim sürekli teknoloji ile güçlendirilmeye çalışılırken Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı BT Öğretmenleri ve dersleri ile ilgili sorulan sorulara dünyada emsali görüşmemiş bir cehalet örneği göstererek “çocuklar bilgisayarı evde öğrenip geliyor” şeklinde yanıtlamıştır. Aynı mantıkla çocuklar, ortalama 2 yaşından itibaren Türkçe konuştuklarından mütevellit Türkçe dersini de kaldırmak gerekir.

Dünya da hızla yayılan bilgi ve iletişim teknolojilerinin yanında, ülkemiz yerinde saymaktadır. Fatih Projesi ile eğitimde fırsat eşitliği sağlanmaya ve eğitimde teknoloji kullanımı iyileştirilmeye çalışılmıştır. Proje kapsamında 40 bin okulda, 10 milyon öğrenciye tablet bilgisayar dağıtacak olan bakanlık, tüm bunların yanında uygulamaları ile adeta “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” dedirtmiştir.

Bugün Türkiye’nin en donanımlı öğretmen kadrosu olan BT Öğretmenleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından atıl konuma getirilmiştir. Yeni çıkartılan 4+4+4 eğitim sistemi ile mevcut ilköğretim okulları; ilkokul ve orta okul olarak ayrılmıştır. Bu durumda ilköğretim birinci kademede dersi olmayan BT öğretmenlerinin akıbetleri yine bilinmemektedir.

Tüm bunlarla birlikte BT öğretmenleri formatör olarak okullarda görevlendirilmekte; öğretmenlik mesleği dışında her türlü bilgisayar tamiri, teknik destek ve servis, web master, fotoğrafçı, çözüm merkezi, memur, yedek müdür yardımcısı, mutebet gibi belirsiz görev tanımlarında çalışmaktadır. Unutulmaması gereken şey bilişim teknolojileri öğretmenleri çalıştıkları okullarda fark yaratan, okulun çıtasını yükselten, kimse farkında olmasa da okulların bel kemiği rolünde olan kimselerdir.

Mesleki liseler dışındaki liselerde (Genel Liseler, Anadolu Liseleri, Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liseleri) bilişim teknolojileri eğitimi amacı ile “Bilgi ve İletişim Teknolojileri” dersi verilmektedir. Dersin 2000 yılında hazırlanmış olan öğretim programı güncellenmemiş, öğrencilerin ilköğretim BT dersinde öğrendiklerinin bir tekrarı olarak karşımıza çıkmaktadır. Çözüm olarak; Bilgi ve İletişim Teknolojileri Dersi müfredatı güncellenip orta okullarda ve liselerde zorunlu olarak okutulmalıdır. Bilişim Teknolojileri Sınıfları ise 4-5 yıllık süreçler ile gelişen ve değişen teknolojiye uygun olarak yenilenmelidir.

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçilmesiyle birlikte; teknoloji, bilgisayar ve özellikle de internet gibi kavramların insan hayatına girmesiyle dünyanın hemen hemen her yerinde sosyal yaşam, toplumsallık, genel ahlak ve etik kuralları, okuryazarlık kavramları, kültür-örf ve ananeler başta olmak üzere birçok kavramın değiştiği gözle görülmektedir. Ülkemiz ve dünya bu geçişin sıkıntılarını çekerken BT öğretmenlerinin durumu oldukça düşündürücü ve içler acısıdır.

Mesleki eğitim ve öğretim sisteminin güçlendirilmesi projesi kapsamında BT alanı altında;
-Bilgisayar Donanım
-Veri Tabanı Programcılığı
-Web Programcılığı
-Ağ İşletmenliği dallarında Türkiye’de öğretim programlarının hazırlanarak eğitime başlaması ile sektörde yıllardır süregelen eğitim açığını giderecek önemli bir girişim olacağı düşünülmektedir.

Sonuç olarak; genel bir değerlendirme yapmak gerekirse ülkemizde BT öğretmenlerinin yeri; talep olmadığı için her yıl düşen üniversite puanları, atama problemleri nedeniyle, atama bekleyen yığınlardan da anlaşılacağı üzere hiçte çağımıza yakışır bir yerde değildir.

Görevlendirmelerin yapılmaması veya yanlış yapılması, atamaların olmaması veya az sayıda olması, dersin notunun ve zorunluluğunun olmaması, ders saatlerinin yetersiz oluşu, okullarda mevcut materyal eksikliği (Fatih Projesine rağmen), görev tanımının yanlış yapılması veya görev tanımının dışına çıkılması, meslek ve branşın gün geçtikçe kaybettiği itibarı gibi daha sayabileceğimiz birçok neden ve nedenlerden ötürü BT öğretmenlerinin yeri ve itibarı ayaklar altındadır.

Ahmet FİDAN

Sakarya Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği
Bilişim Teknolojileri Öğretmenleri

Yorum bırakın