“Aşk”a Dair

Aşka dair konuşmak isterim biraz. Bu yazımda “aşk”ı farklı görüşlerde incelemek istiyorum. Psikolojik olarak, islami olarak vs…

Psikolojik olarak:

           Prof. Dr. Ersin Altıntaş bir dersinde aşk ile ilgili şöyle bir cümle kurmuştu: “Aşk asla körlük değildir. Kör olan hiçbir şey göremez. Aşk, görme bozukluğudur. Öyledir ki, yalnızca aşığının güzel yönlerini görürsün. Onun kusurlarını göremezsin.”.

            Alsında aşk, kişinin kendi kafasında oluşturduğu mükemmele en yakın olan şeyle karşılaşmasıdır. Bu kimi zaman bir kadın, kimi zaman bir erkek, bazen bir heykel, bir resim, bir şehir her şey olabilir. Bir heykeltraş kafasında tasarladığı mükemmel bir heykel figürünü işlediğinde ona aşık olabilir, ya da aynı şekilde bir ressam. Aslında gerçekte olan ile kafasındaki şey asla birebir aynı ve mükemmel olmaz. Olması da imkansızdır. Ancak dedik ya aşk görme bozukluğudur diye. Aşktan kaynaklanan görme bozukluğu kusurları onlara göstermez.

İslami olarak:

          İslamda aşk kesinlikle vardır. Öyle ki tek yaratıcı Allah, ademoğlunu Habibim (yani sevgilim) dediği Alemlere rahmet olarak gönderdiği sevgili peygamberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) aşkına yaratmıştır.

Bunun yanında kulun Rabb’a duyduğu aşk duygusu vardır. Malumunuz üzere buna ilahi aşk denir. Bunların hepsinin yanında bir de bizim günümüzdeki manasında kullandığımız aşk vardır ki; islam buna da kati olarak yasak getirmemiştir. Hatta aşık olmak kimsenin elinde olan bir şey olmadığı için “yasaklı bir kişiye” (yani memnuya) aşık olunursa asla bunun günah olmayacağını ancak aşık olunan şey ya da kişi memnu olduğundan bu aşkın sonlandırılması adına o şey ya da kişiden uzak durulması gerektiği belirtilmiştir.

          Aşkın aldı benden beni,
          Bana seni gerek seni.
          Ben yanarım, dünü günü
          Bana seni gerek seni.

Yunus Emre

Tıpta Aşk:

Aşka tıbbi olarak baktığımızda daha da ilginç bir şey ortaya çıkıyor. Tıp aşka bir hastalık olarak bakıyor. Ve aşkın aslında kalpte değil, tamamen beyinde bir hormon ile gerçekleştiğini söylüyor.

Tıp dünyasının aşk hakkındaki yorumu şöyle: “Aşk opsesif kompulsif bir rahatsızlıktır. Etkileri 6 ay ile 4 yıl arasında gerçekleşir. Sonra söner.”

Bir keresinde lise yıllarında bir hocam, kendisiyle dalga geçmeye çalışan bir arkadaşımıza şöyle söylemişti: “Evladım aşk güzel şeydir, herkes aşık olur. Aşık olmayan adam eşektir. Aşkı senin gibi fizyolojik emellerine alet edenlerse eşekoğlu eşektir.” demişti. Bu da benim yıllardır unutamadığım ilginç bir aşk tanımı oldu.

Tüm bu yorumlarda dahil olmak üzere bu zamana kadar birçok kişi tarafından aşk hakkında bir çok yorum yapıldı. Çok yazıldı, çizildi. Filmler yapıldı, kitaplar yazıldı, şarkıları ve şiirleri yazıldı. Ben nacizane bir de ünlü şair Cemal SAFİ’ nin bu konuya bakışıyla ilgili bir şiirini sizlerle paylaşmak isterim.

TEK HECE

Var mı beni içinizde tanıyan? 
Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. 
Kalmasa da şöhretimi duymayan, 
Kimliğimi tarif etmek zor benim… 

Bülbül benim lisanımla ötüştü. 
Bir gül için can evinden tutuştu. 
Yüreğine Toroslar’dan çığ düştü. 
Yangınımı söndürmedi kar benim… 

Niceler sultandı, kraldı, şahtı. 
Benimle değişti talihi bahtı, 
Yerle bir eylerim tac ile tahtı, 
Akıl almaz hünerlerim var benim… 

Kamil iken cahil ettim alimi, 
Vahşi iken yahşi ettim zalimi, 
Yavuz iken zebun ettim Selim’i, 
Her oyunu bozan gizli zor benim… 

Yeryüzünde ben ürettim veremi. 
Lokman Hekim bulamadı çaremi. 
Aslı için kül eyledim Kerem’i. 
İbrahim’in atıldığı kor benim… 

Sebep bazı Leyla, bazı Şirin’di. 
Hatrım için yüce dağlar delindi. 
Bilek gücüm Ferhat ile bilindi. 
Kuvvet benim, kudret benim, fer benim… 

İlahimle Mevlana’yı döndürdüm. 
Yunus’umla öfkeleri dindirdim. 
Günahımla çok ocaklar söndürdüm. 
Mevla’danım, hayır benim, şer benim… 

Benim için yaratıldı Muhammed
Benim için yağdırıldı o rahmet
Evliyanın sözündeki muhabbet
Embiyanın yüzündeki nur benim

Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da 
Görünmezim cismim de yok, resmim de 
Dil üzmezim, tek hece var ismimde 
Barınağım gönül denen yer benim 

Şairden dinlemek için tıklayın.